top of page

ARABULUCULUĞA ELVERİŞLİ ALANLAR

Güncelleme tarihi: 18 Oca 2021


Arabuluculuk, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır.(HUAK m.1/2)(1) Bir diğer ifade ile, tarafların serbest iradeleri ile üzerinde anlaşma yoluna giderek sulh olabilecekleri özel hukuk uyuşmazlıkları arabuluculuğa elverişlidir denilebilir.

Özel hukukun büyük bir alanı arabuluculuğa elverişlidir. Arabuluculuğa elverişli alanlardan sıklıkla karşılaştığımız uyuşmazlık türleri ise şöyledir:


İş Hukukundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar; İşten, çalışma ilişkisinden veya iş akdinin feshinden kaynaklanan işe iade talepleri, ücret alacakları, fazla çalışma ücreti alacakları, yıllık ücretli izin alacakları, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları, ihbar ve kıdem tazminatı alacakları, boşta geçen süre tazminatından doğan alacaklar, kötü niyet tazminatından doğan alacaklar arabuluculuk uygulaması açısından elverişlidir. Bu uyuşmazlıklar kapsamında, işçi-işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talepli iş uyuşmazlıklarında 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren arabuluculuk dava şartı haline gelmiştir.


Ticaret Hukukundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar; 7155 sayılı Kanun’un(2) 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun(3) 5. maddesine eklenen bir hükümle konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuk 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girerek bir kısım ticari uyuşmazlıkları bakımından, başvurulması dava şartı olan bir uyuşmazlık çözüm yöntemi haline gelmiştir. Ticari uyuşmazlıklara örnek olarak; çek ve bonodan, rekabet yasağından, fikrî mülkiyetten, komisyon sözleşmesinden, yayım sözleşmesinden, rehin karşılığı ödünçten kaynaklanan ve banka ve finans kurumları ile yaşanan uyuşmazlıklar verilebilir.


Tüketici Uyuşmazlıkları; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, 8.480-TL’nin altında bulunan tüketici uyuşmazlıklarında tüketici hakem heyetlerine başvurulması zorunludur. Bu kapsamda, 8.480-TL üzerindeki tüketici uyuşmazlıkları Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi veya özel kanunlara göre ticari dava sayılıyorsa arabuluculuğa elverişli olacaktır. Kredi kartı, tüketici kredileri, bankacılık sözleşmeleri, ayıplı mal ve ayıplı hizmet, peşin ve taksitle satım, sigorta, ulaşım, kargo sözleşmeleri, abonelik, özel eğitim ve özel kurs, devre tatil, devre mülk, paket tur ve özel hastane işlemlerinden doğan pek çok uyuşmazlık tüketici uyuşmazlıklarına örnek olarak verilebilir.


Kira Uyuşmazlıkları; Kira bedelinin ödenmemesi, kira bedelini tespit ve tahliye uygulamada en sık karşılaşılan kira uyuşmazlıklarındandır. Bu uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurulması, dava açılmasına, icra takibi yapılmasına, eşya haczine ve kiracının cebrî icra ile tahliyesine gerek kalmaksızın uyuşmazlığın çözülmesi imkanını taraflara sunar.


Aile Hukukundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar; Nişanın bozulması sonucunda hediyelerin iadesi ve maddi tazminat istemleri, evliliğin devamı boyunca malların yönetimi, mallar üzerinde tasarruf, evliliğin sona ermesi hâlinde mal rejimleri ile ilgili uyuşmazlıklar, tazminat ve nafaka, aile hukukuna ait arabuluculuğa elverişli alanlar arasında yer alır.


Ortaklığın Giderilmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar; Özellikle miras kalan malların taraflar arasında iletişim eksikliği ve/veya taraf sayısının çok olması sebebiyle anlaşma sağlanamadığından bölünememesi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklardır. Ortaklığın giderilmesi sürecinde veya açılmış dava devam ederken, tarafların anlaşarak arabulucuya başvurmaları mümkündür. Bu uyuşmazlıklar niteliği itibariyle arabuluculuğa en uygun uyuşmazlıklardandır.


Yukarıda sayılan uyuşmazlıklar uygulamada en çok karşılaştığımız uyuşmazlık türleri olup arabuluculuk kurumuna, arabuluculuğa elverişli her uyuşmazlık için başvurulabilir. Bu bağlamda taraflar arasındaki uyuşmazlıkların niteliği değerlendirildiğinde; bu uyuşmazlık konusunun korunmaya değer uzun süreli bir ticari, ailevi nitelikte bir ilişkiden kaynaklanıp kaynaklanmadığı da önem arz eder. Uyuşmazlığın yargı kararıyla çözümü halinde kararın icrasının zor olması veya mümkün olmaması gibi durumların varlığı halinde tarafların arabulucuya başvurarak olumlu sonuç alması, diğer yargılama yollarına göre daha kolay, pratik, ekonomik ve hızlı olabilir.








1.099 görüntüleme
bottom of page